İngiltere’nin başkenti Londra’nın doğusundaki Hackney’de, iki Türk uyuşturucu çetesi arasında çıkan çatışmada dokuz yaşındaki bir kız çocuğu ağır yaralandı.
Daily Mail gazetesi, kız çocuğunun hastanede yaşam mücadelesi vermesine sebep olan çatışmanın arka planındaki Tottenham Türkleri ile Hackney Bombacıları arasındaki çekişmeyi yazdı.
Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, Hackney Bombacıları uyuşturucu çetesini yöneten Baybaşin ailesi, 1970’lerin başında Afgan eroinini işleyip batıda satarak uyuşturucu ticaretine dahil oldu.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinden İngiltere’ye gelen Baybaşin ailesi, “Avrupa’nın Pablo Escobar”ı olarak adlandırılan 67 yaşındaki en büyük kardeş Hüseyin Baybaşin tarafından yönetiliyordu. Hüseyin Baybaşin, ailenin sınır ötesi uyuşturucu ticaretini Hollanda, Fas ve Cebelitarık’a kadar genişletti.
1990’ların ortalarında Baybaşin ailesi Londra’ya taşındı ancak Hüseyin Baybaşin İngiltere’ye geldikten bir yıl sonra Hollanda’ya yaptığı bir gezi sırasında Amsterdam’da tutuklandı.
Hüseyin Baybaşin’in tutuklanmasının ardından ailenin başına, tekerlekli sandalyeye mahkum olan 64 yaşındaki küçük kardeş Abdullah Baybaşin geçti.
Gasp, insan kaçakçılığı ve kara para aklama gibi çeşitli suçlamaların yöneltidiği Baybaşin ailesine, Abdullah Baybaşin’in İngiliz istihbaratına muhbirlik yaptığı gerekçesiyle İngiltere’ye taşınma izni verildiği iddia edildi.
Baybaşin ailesi “Bombacılar” oldu
Kuzey Londra sokaklarını kana bulayan çete savaşları, İngiltere’de siyasi sığınma hakkı tanınan Abdullah Baybaşin’in “bombacılar” ekibini kurmasıyla başladı.
Yerel işletmeleri de haraca bağlayan Baybaşin ailesi, İngiltere’nin diğer şehirlerindeki çetelere uyuşturucu tedarik ederek sınırlarını Londra’nın ötesine taşıdı.
Abdullah Baybaşin, 2006 yılında kendisine yöneltilen “şantaj ve adaleti yanıltma”, “uyuşturucu kaçakçılığı” suçları sebebiyle toplamda 32 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Yeniden yapılan yargılamanın ardından Abdullah Baybaşin, Woolwich Kraliyet Mahkemesi tarafından “delil yetersizliği” gerekçesiyle serbest bırakıldı.
Ailenin diğer kardeşlerinden 59 yaşındaki Mehmet Baybaşin ise, 40 tonluk bir uyuşturucu sevkıyatını İngiltere’ye sokmaya çalışmaktan suçlu bulundu ve 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Kuzey Londra sokakları kana bulandı
Kuzey Londra’da, dokuz yaşındaki kız çocuğunun yaşam mücadelesi vermesine sebep olan saldırının yanı sıra çok sayıda kanlı saldırı gerçekleşti.
“Bombacılar” ve Tottenham Türkleri arasında yirmi yıldır süren çekişme, 20’den fazla cinayete ve bir dizi adam kaçırma ve diğer acımasız şiddet eylemlerine yol açtı.
Kasım 2002’de Alişan Doğan isimli bir Türk vatandaşı, çıkan çatışmada iki grup arasında kalması sebebiyle öldü. Mart 2009’da bir mağazada çıkan çatışmada, mağaza sahibi Ahmet Paytak hayatını kaybetti.
Tottenham Türklerinin önde gelen üyelerinden 23 yaşındaki Oktay Erbaşlı, trafik ışıklarını beklediği sırada aracının yanına yaklaşan bir motosikletli tetikçi tarafından vurularak öldürüldü.
2011 yılında, 21 yaşındaki Cem Düzgün bilardo salonunda çıkan çatışmada hayatını kaybetti. Şubat 2012’de “Bombacılar” üyesi olan Ali Armağan, metro istasyonunun dışındaki park halindeki aracında öldürüldü.
“Bombacılar” ailesi üyesi bir kişinin öldürülmesine karşılık olarak Tottenham Türkleri ile bağlantısı olan 34 yaşındaki Zafer Eren, evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybetti.
“Bizim Koray” lakabıyla sahibi olduğu Bizim FM’de yayın yapan Türk DJ Mehmet Koray Alpergin ve kız arkadaşı Gözde Dalbudak, bir restorandan çıktıktan sonra kaçırıldılar.
Dalbudak iki gün boyunca alıkonulurken Alpergin boş bir şarap barında işkence edilerek öldürüldü. Cinayet davasında mahkeme, Alpergin’in vücudunda 94 farklı yara izi bulunduğunu, 14 kaburgasının kırıldığını ve boğma izlerinin olduğunu kaydetti.