Mühimmat yarışı… III. Dünya Savaşı…

“`html

‘Gerginlik tırmanıyor… Tepkimiz bu doğrultuda olacak!’

Bu ifade, Rusya’nın lideri Vladimir Putin’in, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Ukrayna’nın ABD yapımı füzelerle saldırması sonrası Batı’yı uyarma çabalarının bir sonucudur.

Daily Mail‘in yazarı Olivia Christie‘nin haberine göre, İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Kiev’in İngiliz roketlerini kullanabileceğini belirtmesi üzerine, eski Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev, gün içinde X platformunda şu yorumda bulundu:

‘Bu, III. Dünya Savaşı’nın habercisi olabilir…’

Rusya, Ukrayna’nın sınır ötesinden yapmış olduğu saldırının ardından, tam kapsamlı bir nükleer yanıt verme niyetini açıkça ifade etti.

Lavrov, Kiev’in bu eyleminin, savaşın tırmanması isteminin bir göstergesi olduğunu ve Moskova’nın saldırılara uygun bir şekilde karşılık vereceğini vurguladı.

Tarafların savaş hazırlığına dair en çarpıcı ifadelere Dmitry Medvedev’in katkı sağladığı gözlemlendi. Medvedev, X üzerinden yaptığı paylaşımda, bunun ‘III. Dünya Savaşı’ anlamına geldiğini vurguladı.

ÇATIŞMANIN 1000. GÜNÜ

Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışmalar 1000. gününe girdi ve bu çerçevede önemli bir yükseliş yaşandı. Ukrayna, bilinmeyen bir noktadan Rus topraklarına toplam altı adet ‘ATACM’ füzesi fırlattı.

ATACM NEDİR?

ABD’nin önde gelen savunma firmalarından olan Lockheed Martin tarafından üretilen karadan karaya füze türlerinden biridir. ATACMS (Army Tactical Missile System), 310 km’ye kadar menzil kapasitesine sahiptir. Bu füzeler, Biden yönetiminin kullanım izni vermemesi nedeniyle, Ukrayna’nın savaş bütçesini zorlamaktadır çünkü bu sistemlerin çalıştırılması oldukça maliyetlidir.

Uygulanan saldırılar, Kuzey Kore’den sağlanan mühimmatların depolandığı yerlerden birisini vurdu, bu nokta Ukrayna sınırından yaklaşık 75 mil uzaklıktaki Karaçev bölgesiydi.

Putin, Ukrayna’ya karşı nükleer politikalarında bazı değişiklikler yaparak kışkırtıcı bir duruş sergiledi. Geçtiğimiz ay yürürlüğe giren bu değişiklikler, Rusya’nın sadece nükleer saldırılara değil, balistik saldırılara da nükleer yanıt verme kabiliyetini genişletiyor.

Yani, yeni güncellemeler Rusya’nın konvansiyonel silahlara karşı da nükleer saldırı gerçekleştirebilmesinin önünü açıyor.

‘STORM SHADOW HAZIRLARDA’

Bu durumlar, G20 Zirvesi sırasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın, Ukrayna’ya İngiliz üretimi Storm Shadow füzeleri için kullanım izni verme olasılığına dair önemli ipuçları vermesiyle daha da şiddetlendi.

Askeri mühimmat konusunda derin araştırmalarıyla tanınan bulgarianmilitary.com‘da yer alan analist Boyko Nikolov, Storm Shadow (Fırtına Gölgesi) füzelerinin 1994 yılından bu yana Matra ve British Aerospace tarafından geliştirildiğini belirtmektedir. Bu füzeler, aslında uçuş sırasında düşük gözlemlenebilme özelliğine sahip oldukça etkili bir silah sistemidir.

NÜKLEER DOKTRİN YENİLENİYOR

Putin, G20 Zirvesi’nin son gününde, Moskova’nın nükleer cephaneliğinin kullanımını artıracak şekilde güncellenmiş nükleer doktrinini onayladı.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky’nin Storm Shadow’lar için talebi, Downing Caddesi tarafından, çatışmanın tırmanmasına neden olabileceği için daha önce reddedilmişti.

PERDE ARKASINDA NELER OLACAK?

Boyko Nikolov’un makalesine göre, İngiltere’nin Storm Shadow füzesi parçalarının, Rusya’nın Kursk bölgesinde yer aldığı bildirilmektedir. Clash Report, X’te bu füzelerin parçalarının yer aldığı alanın fotoğraflarını da paylaştı.

The Times, Ukrayna’nın bu füzeleri Rus topraklarında kullanma izniedildiğini daha önce bildirmişti.

Ukrayna’nın bu füzeleri kullanması, yalnızca askeri bir strateji değil; aynı zamanda Amerika, Birleşik Krallık ve Almanya gibi ülkelerle daha geniş bir diplomatik dinamiği de kapsamaktadır.

Storm Shadow, derinlemesine savunma hedeflerini vurarak Rusya’nın lojistik yapısını zayıflatmak için idealdir. Uzun menzilinden ötürü, bu tür füzeler düşman hattının derinliklerine ulaşmak için de kullanışlıdır.

‘ULUSLARARASI ALANDA DENGELER’

Ukrayna’nın Storm Shadow füzelerini kullanmak istemesi, önemli stratejik kararlar gerektiriyor. Almanya, bu durumun çatışmayı artırabileceği endişesiyle daha temkinli bir tutum sergiliyor. Berlin, huç başka türdeki askeri yardımları daha güvenli bir çerçevede tutmaya çalışıyor.

Almanya ve İngiltere arasındaki bu farklı yaklaşımlar, Batı ittifakındaki bölünmeleri gözler önüne seriyor. Almanya, konumunu korumaya çalışırken, İngiltere daha saldırgan bir tutum izliyor ve bu tür füzelerin savaşın geleceği üzerinde belirleyici etkisi olacağına inanıyor.

AVRUPA BASKILARLA KARŞI KARŞIYA

Ayrıca, Avrupa’da Kremlin’in saldırılarına karşı ciddi bir hazırlıksızlık durumu söz konusu. The Guardian, üst düzey bir Avrupalı savunma yetkilisinin, kaynak yetersizliğine dikkat çektiğini belirtiyor.

 

“`